Ülkemizin kronik sorunlarından birisi yapılan her yeniliğe ve gelişime karşı: İstemezuk! güruhunun hizipleşmesidir. Her zaman bu tarafta olmaktan kaçınmaya, yeni şeyler söylemeye şehrim ve ülkem için modern ve geçmişiyle/kültürel miraslarıyla barışık bir yerde durmaya ve fikirler üretmeye çalışmışımdır.
Fakat geçtiğimiz günlerde kentin 2 ileri 1 geri yapıldığı ve vizyoner fikirler ortaya atılamadığı için çözelemeyen trafik sorunu halledilmeye çalışılırken, daha önceki yazılarda çok net bir yere kavuşturduğum ‘bir kentin ruhu nedir, kent kültürü nedir, kültürel miras nedir ve bütün bunların bir şehrin kültür dünyasını oluşturmasında nasıl bir rolü vardır’ soruları iş makinelerinin dumanında yok oldu.
Yaklaşık 8 yıldır Hatay ve özellikle İskenderun özelinde ‘tamamen kendi imkanlarımla’ bir ‘kentlilik şuuru’ oluşturmaya çalışıyorum ki eski yazılarımda ‘Nasıl İskenderunluluk şuuru kazananacağımızı’ uzun uzadıya anlatmıştım. Bu kez lafı kısa tutacağım. Depremin etkileri azaldı artık bir zahmet kültürel miraslara eğilebilir ve yapılacak çalışmaya bu eserlerin kente nasıl kazandırılacağı eğer kötü durumda ve yıkılmak zorundaysa kentin bu hafızasının tekrar nerede ve nasıl yaşatılacağı yüksek sesle konuşulmalıdır.
Büyük bir heyecanla şehrin sorunlarına çare arayan İskenderun Belediyesi’ni kutluyorum. Fakat gözden kaçırılmamalıdır ki, çözüm üretirken, şehrin derdine deva olmaya çalışırken yenilerini üretmek bizim geleceğe sorun yaratmaktan başka bir yere taşımayacaktır. Nitekim bugün çözülmeye çalışılan bir çok sorunun temel sebebi geçmiş dönemlerde alınan hatalı kararlar ve kimseye danışılmadan keyfe keder yapılan davranışlardır.
Bugün uzun yıllar resmi bayramların kutlanıldığı şehrin tarihinde hem bulunduğu alanın hem de meydanın simgesel ve kültürel önemi varken sırf Şehit Pamir Caddesinde yapılan ‘trafiği rahatlatma çabası’ nedeniyle 100 yılı aşkın süredir yerinde duran Mustafa Kemal Atatürk’ün annesine ait ‘Zübeyde Hanım Heykeli’ yerinden kaldırılmış durumda. Peki neden ? Kentin Mimarı , Şehir Plancısı, Tarihçisi bu alanın trafiğe kapatılması gerektiğini , ulaşımın geleceğinin yaya ve bisiklet yolları olduğunu söylerken ve hali hazırda kültürel mirasların göbeği olan bir meydana daha fazla araç park etmesi için mi ? Madem kentin simgelerinden birisi olan Zübeyde Hanım heykelini kaldırdınız bari amacınıza ulaşabilseydiniz. Ne geçti şuan elimize? Bolca korna sesi, sıfır yaya trafiği, kentin simgelerinden ve Atatürk’ün annesinin heykelinin kaldırılması…
Bu yazı ‘Heykeli neden kaldırdınız?’ yazısı değildir. Bu yazı hali hazırda kentin kültürel mirasları ve turizm alanında henüz hiç bir şey yapmayan İskenderun Belediyesi’ne BU ŞEHRİN BİR TARİHİ VAR hatırlatması yazısıdır. Ve bu konu ‘durun kardeşim hele kendimize gelelim, deprem yaşadık’ bahanesinin arkasına sığınılacak kadar basit bir konu değildir. Geçtiğimiz dönemlerde bambaşka bahanelerle onlarca yıl kaybettik. Yine geçmiş dönem bir belediye inisiyatif alıp -nedense- Pac Meydanı’nda yer alan Portakal heykelini kaldırdı bugün kentte bir plebisit yapılsa %90 ‘geri getirilsin’ şeklinde bir eğilim çıkacaktır. Bunun sebebi insanların maziyle arasında bağın kuvvetli olmasındandır.
Biraz kentin tarihini bilenler bilir ki Çay Mahallesi, Pınarbaşı Mahallesi, Fener Caddesi, Pac Meydanı ve hatta heykelin kaldırıldığı Cumhuriyet Meydanı bu şehrin tarihinin birer çivisidir. Bütün bu isimler ve geçmişten izler taşıyan bağlar insanları ‘İskenderunlu’ yapan öğelerdir. Siz Pac Meydanındaki portakalı kaldırırsınız ama bugün hala herkes o ismi söylediğinde gözünüzün önüne portakal gelir. Bizler bu mirasları yıkmamalı geliştirmeliyiz.
Bütün bu saydığım her şeyi İskenderun Kent Konseyi çalışma gruplarında duyurmaya çalıştık fakat geçtiğimiz dönem sesimiz malesef pek yankı uyandırmadı. Ben kentin yetiştirdiği bir birey olarak şehrin beni ilgilendiren alanlarını takip etmeye devam edeceğim zira gazetecilerimizden bir tepki göremiyoruz. Umut ediyorum yöneticilerde artık -bir zahmet- tekrar İskenderun Kent Konseyi’ni kurar ve seçimden önce söz verildiği gibi ‘istişare’ etmeyi kendilerine bir alışkanlık haline getirirler.